İŞ MAKİNALARI SEMPOZYUMU VE SERGİSİ
SONUÇ BİLDİRGESİ
TMMOB Makina Mühendisleri Odası adına İstanbul Şubesinin Sekreteryalığında 06-07 Eylül 2003 tarihlerinde Devlet Su İşleri 14. Bölge Müdürlüğünün konferans salonunda "İş Makinaları Sempozyumu ve Sergisi" gerçekleştirilmiştir. İş Makinaları Sempozyumu kapsamında, panel ve oturumlarda sunulan bildirilerle, yapılan tartışma ve öneriler sonunda ortaya çıkan sonuç bildirgesi taslağını ilgililere, yetkililere ve kamuoyuna sunuyoruz.
Ülkemizin ekonomik ve sosyal alanda kalkınmışlığını sağlamak için, zorunlu olan yol, inşaat, tarım, ormancılık, ağır imalat, taş/kum, mermer işleri, su-elektrik, baraj, köprü, iletişim ağları, sınai ve evsel atıklar için alt yapı ve bütün bu altyapı üzerine kurulacak olan yerleşim alanları ve bu alanların içinde bulunan sosyal hizmet ve sanayi yapıları, ekonomik girdi sağlayacak yer altı ve yerüstü madenlerinin işletilmesi ve taşınmasında kullanılan iş makinaları, ülkemizin imarı ve gelişmesinde önemli bir rol oynamaktadır.
Ülkemizde genel yatırımların büyük bir kısmını inşaat sektörü yatırımları oluşturmaktadır. İnşaat sektörü, sağladığı iş imkanları, iş gücü sayısı ve ekonomide yarattığı katma değer ile lokomotif sektör olarak adlandırılmaktadır
İş Makinaları sektörünü belirleyen ve dinamiğini oluşturan yatırım ekonomisidir. İş makinaları üretim araçlarıdır, tüketim araçları değildir. Ülkeyi yönetenlerin yatırımlardan kaçınma gibi bir zaafiyeti olduğundan, sektör bu durumdan doğrudan etkilenmektedir.
İş Makinaları bir ülkenin alt ve üst yapısının imarında, ekonomik ve soysal yönde gelişmesinde önemli katkılar sağlayan üretim araçlarıdır. Bir ülkenin ekonomik ve sosyal yöndeki kalkınma hızını, sahip olduğu İş Makinaları sayısının türü, kapasitesi, niteliği ve ekonomikliği ile ölçmek mümkündür.
Ülkemizde özellikle 1980‘li yıllardan beri uygulanan ekonomik ve siyasal politikalar sonucu; gelişmiş ve ileri teknoloji kullanan ülkelerin ihtiyaç fazlası ve eski makinalarının, devletin de teşvik etmesi sonucu ithal edilmesiyle ülkemiz; İş Makinaları hurdalığına dönüşmüştür. Bir çok kamu ve özel sektörün makina parkı; ekonomik ömrünü doldurmuş, işletme maliyetleri yüksek, iş verilemeyen ve atıl vaziyette bekleyen İş Makinalarıyla doludur.
Makina Mühendisleri Odası olarak;
1- Envanter çalışması;
Ülkemizde bulunan iş makinalarının sağlıklı bir envanteri bulunmamaktadır. Özel sektör ve kamu sektörünün ayrı ayrı olmak üzere iş makinaları envanteri çıkarılmalı, bu envanter için önce temel kıstaslar belirlenmeli ve bu kıstaslara göre çalışma yapılmalıdır.
2- Yedek parça stoku;
Özel Sektör ve Kamu Sektörünün ayrı ayrı mevcut yedek parça stoku belirlenmelidir.
3- Özel Sektör‘de; yeni ürün geliştirme faaliyetlerini yürütecek Mühendislik Birimlerinin bulunmaması;
İş Makinaları üretimi yapan firmaların büyük bir kısmının KOBİ olduğu gerçeğinden hareket ederek,
* Önemli bir bölümünde mühendis ve uzman eleman çalıştırılmadığı,
* Akademik projelerin yetersiz olduğu,
* İleri teknoloji kullanılmadığı,
* Kalite ve standartlara uyum sağlanmadığı,
* Konusunda iyi eğitim almış işgücü istihdamını sağlayacak firma içi eğitimin önemsenmediği görünmektedir.
Yeni ürün geliştirme faaliyetlerini yürütecek mühendisliklerin bulundurulması için gerekli olan yasal düzenleme ve tedbirler mutlaka alınmalıdır.
4- Sektörde Ar-Ge çalışmalarının hemen hemen hiç bulunmaması:
Üretimde farklılığı yakalamanın koşullarından birisi de, Ar-Ge faaliyetleridir. Sektörde katma değer, Ar-Ge ile yaratılmaktadır.
Bunu için de;
· Firmalarımızın uluslararası rekabet gücü kazanmaları,
· Firmaların Ar-Ge faaliyetlerinin gelişmesine olanak sağlamak,
· Teknolojik etkileşimi sağlamak,
· Üniversitelerin Makina Mühendisliği bölümlerine bağlı araştırma ve laboratuar birimlerinden yararlanmak,
· İş Makinaları sektörü; Endüstriyel Tasarım ve analiz çalışmalarından yararlanmak için Oda-Üniversite-Sanayi işbirliği mutlaka kurulmalı ve geliştirilmelidir.
5- Yürürlükteki Yasal Mevzuata Hakim Olma Yetersizliği
Firmalarda; rekabet avantajı sağlamak, bilgili ve eğitimli işgücü ile çalışmak ve teknik donanımlı işgücünün yanı sıra, ulusal ve uluslararası mevzuatı (Kambiyo, Gümrük, Dış Ticaret, Uluslar arası vb.) bilen nitelikli işgücünün istihdamı için gerekli çalışmalar yapılmalıdır.
6- Firmaların ve Ürünlerin Tanıtımı Yetersizdir.
Firmaların ürettikleri ürünleri ülke içinde ve dışında tanıtmaları büyük önem taşımaktadır. Pazar payını arttırma konusunda araştırma yapacak, ürünlerin yurtiçi ve yurtdışı tanıtımını yapacak organizasyon ve eleman yetersizliğini giderici gerekli tedbir alınmalıdır.
7- Eğitilmiş İnsan Gücü
Sektörün ihtiyaçları doğrultusunda, nitelikli insan gücünün istihdamı önem kazanmaktadır.
Günümüzde basit makinaların yerini hassas ve karmaşık makinalar aldıkça, bu makinaların işletilmesi giderek kolaylaşmakta, fakat bunların sağlıklı ve ekonomik çalışabilmeleri için gerekli bakım - onarım - yedek parça sorunlarının çözümlenmesi, daha bilinçli, daha sistemli bir çabayı zorunlu kılarken; kullanıcıların (operatörlerin) eğitimi ve niteliği daha da önem kazanmaktadır.
Oda sektör işbirliğinin daha ileri noktalara taşınması için gerekli çalışmalar yoğunlaştırılmalıdır.
8- Eğitime Önem Verilmemesi
Sektörde; kullanma, bakım ve tamir işlerinde eğitimsiz, vasıfsız personel kullanan, eğitimin bir angarya, bir külfet olarak görülmesi anlayışı yerine eğitimli, vasıflı ve oda sektör işbirliği ile eğitimi ön plana alan ve sürekliliğini sağlayacak çalışmalar planlanmalı ve koordine edilmelidir.
9- Planlanma Geleneğinin Olmaması
Planlama geleneğinin 1980‘li yıllardan sonra ortadan kaldırılması ile kamu ve özel sektörde;
· Planlı bir şekilde makina parkının yeterince oluşturulmaması,
· Zamanında makine parkının yenilenmemesi,
· Yedek parça stokunun doğru olarak belirlenmemesi,
· Hatalı personel politikalarından dolayı, planlama yapılamamaktadır.
Sektör, planlama geleneğini sağlayacak gerekli çalışma ve tedbirleri mutlaka almalıdır.
10- İşletme Giderlerinin Doğru Tespiti
Makina Parkındaki her bir makinanın çalışmasının ve işletme giderlerinin tam ve doğru tespiti, ancak aynı cins aynı marka veya aynı cins ayrı marka makinaların birbirleriyle mukayesesi ile mümkündür. Sonuçta;
· En uygun makina parkını oluşturmak, maksada uygun makina cins ve tiplerini tespit etmek,
· kullanma ve bakım konusunda eğitimi planlamak
· en son tekniğe göre tamir ve revizyonları yapmak için, firmalar, makine atölye işletmeciliği, etüt ve eğitim ile ikmal hizmetlerini planlayıcı gerekli tedbirleri almalıdırlar.
11- Ortak Teknik Dil Birliği
İş makinaları sektöründe çalışan mühendisler ve kullanıcılar(operatörler) arasında; tamir, bakım, onarım vb. işlerindeki çalışmalar da dahil olmak üzere ortak teknik dil birliğinin olmadığı görülmektedir. Ortak teknik dil birliğinin oluşturulması ile Oda-sektör-üniversite işbirliği ile sektöre yönelik ortak teknik dil birliğinin sağlanması için gerekli çalışmalar başlatılmalıdır.
12- Satış Sonrası Hizmetler
Özellikle yurtdışından ithal edilen makinaların satış sonrası hizmetleri yeterli düzeyde değildir. Satış sonrası hizmetler, ülke genelinde yaygın servis ağları kurularak verilmeli, satış sonrası hizmetleri verecek servislerde mutlaka makina mühendisi istihdamını sağlayıcı gerekli tedbirler alınmalı ve uygulamaya koyulmalıdır.
13- Çevre Kirliliği
Sektör, üretiminin her aşamasında, gerek proseslerde ve gerekse yan servislerdeki faaliyet ve hizmetlerden kaynaklanan çevre kirliliğine neden olmaktadır.
Çevre kirliliğini önlemek ve farklı uygulamaları ortadan kaldırmak için Oda-sektör-üniversite ile ilgili birimlerin katıldığı ortak bir platformda konuya ilişkin çözüm önerileri geliştirmeli, yasal mevzuatlar günümüz koşullarına uygun hale getirilmelidir.
14- İş Güvenliği ve İş Kazaları
Her sektörde olduğu gibi iş makinaları sektöründe de gerekli iş güvenliği tedbirleri yeterince olmadığı için her gün onlarca iş kazası ve meslek hastalıklarıyla karşılaşılmaktadır.
Gelişen teknolojiye bağlı olarak meslek hastalıklarını önleyici ve iş güvenliğini sağlayıcı gerekli tedbirler mutlaka alınmalı, iş yerlerinde iş güvenliği mühendisi bulundurulması zorunluluğu için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.