DEMİR ÇELİK SEMPOZYUMU
SONUÇ BİLDİRGESİ
Çağdaş anlamda sanayileşme; ülkenin teknoloji yeteneğinin, bu yeteneğin kaynağını oluşturan bilim yeteneğini, bilim ve teknolojiyi ekonomik ve toplumsal yarara dönüştürebilme olgusunun yükseltilmesi, bunu mümkün kılacak ulusal inovasyon (yenilik) sisteminin kurulması ve geliştirilmesi ile eş anlamlıdır. Bu eş anlamlılık aynı zamanda demokratikleşme süreci ile de orantılıdır.
Ülke ekonomisinin ve sanayileşmesinin üzerinde büyük etkileri olan ve lokomotif sektör olma özelliğinden dolayı o ülkedeki refahın ve gelişmişliğin en önemli göstergelerinden biri olarak kabul edilen demir-çelik sektörü; Türk ekonomisinin gelişmesinde ve sanayileşmesinde önemli rol üstlenmiştir.
Türkiye demir-çelik endüstrisinin mevcut durumu ve gelecekte izleyeceği strateji, 21.yy demir-çelik dünyasındaki olası riskler, ulusal demir-çelik sektörünün gelişimini ve dünyadaki konumu ile sektöre yönelik ulusal politikaların belirlenmesi amacıyla; Makina Mühendisleri Odası ve Metalurji Mühendisleri Odası adına sekreteryalık görevini üstlenen Makina Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesi ile Metalurji Mühendisleri Odası Zonguldak İl Temsilciliğinin 03-05 Ekim 2001 tarihlerinde Kdz. Ereğli / Zonguldak Erdemir Eğitim Tesislerinde yapılan sempozyumda; sunulan bildiriler ve yapılan panel ile kapanış oturumunda ortaya çıkan görüş ve öneriler sonucu hazırlanan sonuç bildirgesi kamuoyuna duyurulmaktadır.
1. Demir-çelik sektöründe karşılaşılan sorunların çözümüne yönelik sektörden sorumlu bir demir-çelik enstitüsünün oluşturulmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu enstitü, sektörle ilgili tüm kurum ve kuruluşların katkı ve katılımını organize ederek çözüm oluşturulmasını sağlamalıdır.
2. Demir-çelik sektörüne yönelik yapılacak teşvikler, vergi indirimleri vb. desteklerin sektörün tümüne, adil bir şekilde yapılması sağlanmalıdır.
3. Demir-çelik sektörünün en önemli girdilerinden biri olan bir milyar ton rezervi olduğu saptanmış Zonguldak Kömür Havzası başta olmak üzere ülkenin taş kömürü ihtiyacının yerli kaynaklardan ekonomik şartlarda temin edebilmesi için gerekli çalışmaların yapılması ve özellikle Zonguldak‘taki taş kömürü üretim teknolojisinin geliştirilmesi hedeflenmelidir.
4. Çelik üreticilerine sağlanan elektrik enerjisi tarifeleri ark ocaklı tesis, entegre tesis ayırımı yapılmaksızın uygulanmalıdır. Uluslar arası piyasalardaki fiyatlar paralelinde enerji fiyat politikası, ülkemiz demir-çelik sektörü içinde geçerli olmalıdır.
5. Çelik endüstrisi stratejik ve ulusal politikaların izlendiği sanayi dallarından biri olup ileri teknoloji ile üretim yapan ve geniş istihdam imkanlarını yaratan yönetim anlayışlarının uygulanmasını gerektiren bir özelliğe sahip bulunmaktadır. Bulundukları şehirlerin kaderlerine hükmeden entegre tesislerimizde, çağdaş yönetim teknikleri bu özelliğe uygun olarak benimsenmelidir.
6. Cevhere dayalı entegre demir-çelik tesisleri stratejik ve ulusal politikaların izlendiği sanayi dallarıdır. Bu nedenle söz konusu tesisleri özelleştirmek veya kapatmak bir yana, bu tesislerin ekonomik ölçekte çalışmalarını ve kendi ayakları üzerinde durmalarını mümkün kılacak önlemlere öncelik verilmeli,yenileri kurulmalı, ayrıca var olanları da geliştirerek, Ülkemizin ihtiyacı olan ürünleri üretecek hale gelmeleri için gerekli çalışmalar bir an önce başlatılmalıdır.
7. Ülkenin sanayileşmesi ile bağımsızlığının eşdeğer olarak görüldüğü günümüzde, en önemli sektörlerden biri demir-çelik sektörüdür. Sanayileşmenin en önemli göstergelerinden birisi ise yassı çelik üretiminin arttırılmasıdır. Ayrıca sanayileşmekte olan ülkemizde yassı çelik talebi, yassı çelik üretiminin iki katı seviyesindedir. Dışa bağımlılığın azaltılması, ülkemizde %30-%70 oranında ve yassı çelik aleyhine olan dengenin yassı çelik lehine geliştirilmesi için, gerekli tedbirler alınmalıdır.
8. İhtisas gümrükleri vasıtası ile kalitesiz ve dampingli fiyatlarla ürün ithalatı önlenmelidir.
9. Ülkemizin ithal hurdaya bağımlılığının azaltılabilmesi için, ülkemizde üretilen ikame hammaddelerin üretim teknolojileri, üniversiteler, meslek odaları, özel ve kamu kuruluşlarınca izlenmeli, yatırımcılar desteklenmelidir.
10. Demir-çelik üreticilerinin ürettikleri malzemelerin akma ve kopma gerilmelerini güvenirlik değerlerini belgelendirmeleri ve kataloglarında belirtmeleri sağlanmalıdır. Ayrıca dinamik sınır mukavemet değerlerinin malzeme kataloglarında bulunması tavsiye edilmelidir.
11. Divriği palet üretimi, uygun teknolojilerle ve üretim maliyetleri dikkate alınarak arttırılmalıdır. Ayrıca Divriği ve yöresi başta olmak üzere yeni cevher rezervlerinin bulunmasına yönelik çalışmalara ağırlık verilmelidir.
12. Deprem bölgesi olan ülkemizde, depreme dayanıklı çelik konstrüksiyon yapı tekniği geliştirilmeli ve özendirilmelidir.
13. TCDD‘nin nakliye tarifesi, yeniden gözden geçirilmeli, cevher ve kömürdeki yüksek fiyat uygulamasına son verilmelidir
14. Kardemir‘in önemli girdilerini sağlayacak olan liman hizmetleri için, Ereğli - Zonguldak demiryolu bağlantısı yapılmalı ayrıca, Filyos Liman Projesi desteklenmelidir.
15. I. Ulusal Demir-Çelik Sempozyumuna gösterilen ilgi, sunulan tebliğlerin içerikleri, ülkemiz demir-çelik sektöründe bilgi ve becerinin oldukça gelişmiş, sektörün olgunluk döneminde olduğunu kanıtlar niteliktedir.
II. Ulusal Demir-Çelik Sempozyumunun 2003 yılında 05 Ekim 2003 tarihinde İstanbul‘da başlayacak olan IISI Genel Kurulu ve Konferansları ile bağlantılı olarak demir-çelik entegre tesisi bulunan şehirlerimizin birinde düzenlenmesi öngörülmektedir.